Her düşündüğünü söyleme, ama her söyleyeceğin şeyi düşün, olmayacak düşüncelerini de yapmaya kalkma. Candan ol, ama sırnaşık olma. Deneyip dost edindiklerini bağrına bas, ilk tanıştığın her kişi ile el sıkışıp dost olma. Kavgaya girmekten sakın, ama girdikten sonra da sıkı dayan ki, karşındakinin gözü korksun. Her konuşanı dinle, ama az konuş. Herkesin fikrini öğren, fakat kendi fikrin sana kalsın. Ne kimseden borç al, ne kimseye borç ver. Çünkü borç veren çok kere parasından olur, borç alan da tutum alışkanlığını kaybeder....!!!Sabırlı insan, herhangi bir musibet (bela) geldiğinde ilk andan itibaren feveran etmeyen kimseye denir. İlk anda isyan eden, ama daha sonra aklı selim ile olayı kabullenen kimse ise sabırlı değil, mütehammil insandır.Eğer haksızlık önünde eğilirsen, hakkınla beraber şerefini de kaybedersin.Kıymetli olan şey, lazım olduğu zaman insanın eline geçendir.İmkansızlık, sadece aptalların sözlüğünde bulunan bir kelimedirSöylenmesi gereken şeyi, söylenmesi gereken kişiye ve sadece gerektiği zaman söylemelidir 

 

  

 Peygamber Efendimizin (sav) Taif’de yaptığı sabır duası:

ALLAH’IM

kuvvetimin tükendiğini Sana arzediyorum...

gücümün azaldığını,

insanların gözünde küçük düştüğümü Sana şikayet ediyorum...

Ey Merhametlilerin En Merhametlisi..!

Sensin ezilmişlerin Rabbi..!

Sensin benim RABBİM..!

beni kimlerin eline bıraktın?

bana gaddarlık yapan yabancıların eline mi?

yoksa, davamı ipotek edecek bir düşmana mı?

eğer Sen bana gücenmedinse,

kesinlikle bunlara aldırmıyorum...

lakin iyiliğin beni rahatlatacaktır...

Senin nuruna sığınırım;

karanlıkları aydınlatan nuruna,

dünya ve ahiretimi kurtaracak nuruna...

gelecek gazabın, bana ulaşacak öfkenden

kaçıp kurtulacak bir sığınak arıyorum...

Sana sığındım, yeter ki razı ol...

güç ve kuvvet Sendendir,

yalnız Senden...

!

 



Susta Öldür Beni!!!


Dilini kana bulama
Susta öldür beni nolur
Gönlünün daragacina
Asta öldür beni nolur


Hasretinle yana yana
Ömrü tükettim ugruna
Bir taş misali bagrına
Basta öldür beni nolur


Sevdam nasib alacaksa
Hasret yetim kalacaksa
Sonu vuslat olacaksa
Küste öldür beni nolur

Dolaştir donan kanımı
Ruhun ile yak canımı
Körükleyip yangınımı
Este öldür beni nolur

Hasretinle yana yana
Ömrü tükettim ugruna
Bir taş misali bagrına
Basta öldür beni nolur

   
sevdam nasib olacaksa
hasret yetim kalacaksa
sonu vuslat olacaksa
küste öldür beni nolur..
 

 

 

İnsanlığın ilk var olduğu dönemde adamın biri şeytanı yakalamaya karar
vermiş fakat bunun için 40 yıl boyunca tanrı ya ibadet etmesi gerekiyormuş.
 

 
 
karısıyla, dostlarıyla ve bütün dünya ile ilişkisini kesmiş ve
40 yıl boyunca tanrıya ibadet etmiş.
 

 
 
40 yılsonunda tanrı ibadetinin karşılığı olarak ona şeytanı ağzı kapalı
bir şişenin içinde sunmuş.
 

 
 
adam da evine dönmüş, karısına o şişeye sahip çıkmasını dünyada neler olup
bittiğini artık öğrenmek istediğini söyleyerek dışarı çıkmış.
 

 
 
kadıcağız şeytanı merak ediyormuş. merakına bir türlü engel olamayıp
şişenin ağzını açıvermiş. açmasıyla şeytan dışarı çıkmış ve gülmeye
başlamış.
 

 
 
-merakına engel olamadın ve kocanın 40 yıllık emeğini boşa çıkardın.
 

 
 
kadın da şeytan'a ;
-sen o şişenin içinde hiç
değildin ki
 

 
 
şeytan ;
-nasıl
olur? şişeden çıktım sende gördün
 

 
 
kadın;
-o şişenin içinde hiç değildin. nasıl o şişenin içine girebilirsin ki
 

 
 
şeytan;
-gireyim de gör (der ve şişenin içine giriverir)
 


 
 
yanİ adamin şeytani hapsetmesİ 40 yilini, kadinin İse
5 dakİkasini almiş.
 

 
 
 

 
 
şeytanda tanriya İsyan etmİş veeee
 


 
 
''tanrim mademkİ kadinlari yaraticaktin o zaman benİ neden
yarattiiiiiiiiin''!...
 


 

"Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı varsa
Senin kahve gözlerinin bin yıl hatırı var vefasızım"


Yolumuz buraya kadarmış be kahve gözlüm
Artık

Tersine akan bir nehir gibi
Yıkılmış bir şehir gibi
Suya yazılmış bir şiir gibi
Adımı unut

Yalnızlığın boşluğunda
Gecelerin loşluğunda
Sensizliğin sonrasında
Bil ki

Beş para etmiyor umut
Etmiyor be kahve gözlüm


Yalan yanlış
Kırık dökük yaşadık biz bu aşkı

Erken emekli olduk biz bu sevdadan
Biliyorsun
Hep direkten döndü umutlarımız
Hep kendi kalemize attık gollerimizi
Ne acemi bahçıvanmışız meğer ikimiz
Açmadan soldurduk güllerimizi
Açmadan soldurduk be kahve gözlüm


Şimdi yüreğim mutsuzluğun hedef tahtası
Bir değirmen taşı gibi ezip geçtin yarınlarımı
Sokaklara sığmıyor bu dev yalnızlığım
Bu cumartesiler
Bir gün beni öldürecek biliyorum
Çığlık çığlığa şiirlerim yine de seni istiyor bana inat
Ama son kurşun yemiş bu sevdaya
Yetmiyor şımarık pişmanlıklar
Yetmiyor be kahve gözlüm

Bir isyan faslıdır şimdi bu suskunluğum
Hovardaca harcanan mevsimlere
Bu kaçışlara bu gelgitlere
Ömrümüze kesilmiş biletlere
İsyanımdır bu acı acı gülüşüm
Oysa
Kaç kez sildim seni haritamdan
Kaç kez mil çektim o kahve gözlere
Gel gör ki
Kendime bile geçmiyor artık sözüm
İşte bir kürek mahkumu
İşte bir yürek mahkumu
Kapında yine
Bitmedi bu kara sevda
Bitmiyor be kahve gözlüm...




 








Gözlerime bak!

Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları,
Bana her fırsatta bıraktığıın yokluğunun acysyny fark edeceksin.
O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu.


Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi,
Umutla kurudum sensiz.
Ve sen hiç gözlerime bakyp beni sevdiğini söyleyemedin.
Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan
Bir boşluktan içeri girdim her gece,
Senli dünlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi.




Acıyı görmek mi istiyorsun.
Gözlerime bak!
Ve yaşanmayan boşa geçen anların hüzünlü şiir'ini oku,
Kirpiklerinden sıyrılyp yanaklaryna dü?en dizelerimde.


Bensiz yattyıyn o yataklarda benli hayaller kurma artyk.
Sabahlara merhaba derken beni seven bir şair var deyip gurur duy sadece.
Ve hiç bilme o şairin senin için her gün defalarca öldü?ünü.
Ve bil ki insan sevdiğiyle beraber olacak mahşerde.
Tek avuntum bu şimdilik.


Acyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Sen uzakta çok uzakta
Bensiz bir yaamyn anlamsız günlerini yaşamaktasyn,
Benim gibi.


Seni seviyorum,
Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime,
Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de
içimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı,
Haykıryoy bu sevdi?im.
Sana ula?amasam da,
Biliyorum ki zavally kalbim
Sana ait her ?eyi saklyyor en gizli yerlerinde
Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımyn
Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun.


Acımasyz olan ne sensin ne de ben,
Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece
Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırym.
insan yaşamyn de?erini
Yüzü ve kalbi güldü?ünde anlyyor
Anlyyor ki ölüm sadece topra?a girmek de?il
Ve nefesi kesilene kadar ya?ady?y her ?eyin
Gözlerinin önünden geçmesi de?il.
Ölüm sensizli?in sadece ya?arken verilen cezasy sevdi?im.


Seni bulduğumda sevgi anlam kazandy
Her anymsadyıymda yaşamamym oldu gülüşlerin
Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş
Ve ben o ateşle yanmayı
Syrf seni sevmek oldu?u için
inan bana çok sevdim Çook...

 
Bir Daha Seni Aramayacağım,
Halini Hatrını, Sormayacağım,
Seni,
Seni Unutmaya Çalışacağım,
Sensizde Yaşamaya Alışacağım,

 
.................................................. .....Yeni Bir Sevgili Bulacağım,
.................................................. .....Başka Bir Limana Sığınacağım,
.................................................. .....Ardıma Bile,
.................................................. .....Ardıma Bile,Bakmayacağım
.................................................. .....Çatır Çatır Seni Çatlatacağım,

 
Adını Kalbimden Kazıtacağım,
Resmini Odamdan Kaldıracağım,
Bir Daha Adını, Anmayacağım,
Sonunda Belki,
Sonunda Belki, Çıldıracağım,

 
.................................................. .....Kendimi Zincire Vurduracağım,
.................................................. .....Sensizde Bahara, Kavuşacağım,
.................................................. .....Hesabını Mahşerde, Sorduracağım,
.................................................. .....Kor Alevlerde Seni, Yaktıracağım,
.................................................. .....Bana Yaşattığını,
.................................................. .....Bana Yaşattğını Ey Vefasız,
.................................................. .....Bende Sana Yaşatacağım

 
Aradığında Seni Arayacağım,
Kaderine Adımı Yazdıracağım,
Artık,
Aşkını Ruhumda Taşımayacağım,
Bu Ömrü Sana Adamayacağım,
Sevgini Kalbimde Saklamayacağım,
Ölsem de,
Ölsem de Sana Yalvarmayacağım,
Ölsem de Sana Yalvarmayacağım...

 
' Gidiyorum,
seni bensizliğe
ve kendimi sensizliğe mahkum ediyorum,
Beddularla gidiyorum...'

 
(O'na)
 
Bensiz Hayatında Mutluluklar Dilerim…
Ben'li çilelerin, ben'li pişmanlıkların bitti artık. Dilediğince özgürsün... Mavi gökyüzünün altında istediğin düş ülkelerine kanatlanabilir yüreğin...Dilediğin mevsimlerde delice ıslanabilir gözlerin ...Bana çıkan tüm yolları adres defterlerinden sil artık.. Adımın üzerini kalın harflerle işaretleyip kaldır beni hatıralarının en tozlu raflarına...


 
Bana dair tek bir satır kalmasın , tek bir cümle olmasın dudaklarında..
Madem sana acı çektiriyorum, madem ben sende pişmanlığı anımsatıyorum bırak bitsin bu çile..Ben sana acı çektirmek için gelmemiştim.. Ağır yaralı yüreğine umut diye girmiştim oysa.. Şimdi sende " kanayan pişmanlık " olmuşken unut beni...Hiç yaşanmamış say yaşananları.. Ben'li hatıraların üzerine karanlığı ört ve kapat tüm perdelerini.....Bana kattıklarını, bana bıraktıklarını topla yüreğimden...
Sözlerini, yeminlerini sök dudaklarımdan...


 
Ama bir şeye dokunma ne olur...Seni " sen " diye seven yüreğime dokunma...Dokunma, acıtır yalnızlığım yüreğini.. Dokunma, kanatır diz boyu karanlığım o ince dudaklarını....Hayatımda yenilmeye alışmışken senin yenilgine de alışırım ben...Ben nice yürekte canlı canlı gömüldüm senin zaferlerine de alışırım sevgili....


 
Bırak dokunma kanayan yaralarıma..

 
Cennet kokulu tenini sıçramasın kirli yüzümden akan yalnızlıklarım...Daha fazla acıtmasın pişmanlıklarda avutulmuş hatıralarım....Topla cümlelerini dudaklarımdan...
Her şey bitti artık...Ve her şey bitmişken, sana git demeyeceğim....

 
Gitsen de tek bir kelime bile etmeyeceğim..

 
Susmalıyım. Susuyorum...En derininden, en acısından suskunluğumda saklı cevaplarım sevgili... Belki de tüm cevaplarım soruların da saklı....

 
....Bana kalan acıları, bana bırakılan yenilgileri- sevgin için bedenimi yüreğimi semer bileceğim - sırtıma yüklenip gidiyorum...Kapıyı aralamana gerek yok sevgili..
Sana geldiğim yollardan gitmeyi de bilirim ben....Gerek yok " en iyisine sen layıksın " sözleriyle avutulmuş devrik cümlelere...Ben iyi bilirim tozlu yolları....Gidiyorum, tüm zaferlerin başkumandanı olarak ayrılığın ganimeti olarak tüm hatıraları yakabilirsin..


 
Ben'li tüm yaşananları da unutabilirsin...Artık söze gerek yok...Gitmeliydim ama bu kadar erken değildi..Gidiyorum bir bedende " yüreksiz " yaşamayı öğrenmeye gidiyorum..Gidiyorum öznesi çalınmış cümlelerde
sana " susmaya " gidiyorum....


 
Biliyorum sen bensiz de yaşabilecek kadar güçlüsün..Hayata kaldığın yerden devam edeceksin


 
...Noktasız, virgülsüz...Oysa ben..Oysa ben yaşadıkça hep bir eksik vereceğim sabah ictimalarında..Hep bir sen eksik olacak nefes almalarım..Artık öznesiz paragrafların içinde yarım cümlelik olarak adam sayılacağım...Artık ben " sensiz " varolacağım....


 
Topla cümlelerini dudaklarımdan..Bana vaat edilmemiş yarınlarımı da yanına al...Bir de benimle yaşadığın mutlulukları. Bir de sana yazdıklarımı.Kötü bir gününde gözyaşlarını kurulamak için kuru bir peçete niyetine kullanırsın senli satırlarımı...


 
Unutmadan bir teşekkür borçluyum sana; kısa bir süreliğine de olsa yarımlığımı, yalnızlığımı unutturduğun için

 
...Ve de yaşattığın tüm mutlulukların için....Teşekkürler sevgilim....Giderken sakın ardına bakma...Gözlerin pişmanlıklarında, günahlarında kalmasın...

 
Sana paylaştırılmış her acına ben yüreği kefil gösterdim..Sen yüzünü aydınlığa çevir sadece..İnan bana bensiz hayatta seni hep mutluluklar bekliyor olacak...Çünkü sensiz bir yerde yaşarken bile her nefesimde bin dua saklı olacak sana...

 
Artık mutluluğa kanatlanma zamanın geldi sevgili... Bensiz olsan da;
Her güneş, gözlerine doğmaya,
Her rüzgar, saçlarında dolaşmaya gelecek...
Hadi git....

 
Varlığımda acı çekmektense,
Yokluğumda mutlu ol....
Çünkü; mutluluklar en çok sana yakışıyor sevgili...

 
"Topla cümlelerini dudaklarımdan...
Her şey bitti artık... Maviler kadar özgürsün artık...
Dilediğince uçabilirsin....
Yolların hep Cennete çıksın sevgili...."

 
Bensiz hayatında mutluluklar dilerim...
Hoşcakal hüznüm/ hoşcakal yüreğimi adadığım ömrüm....
This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 770x513.

Bana seni aratmayacak
Bundan böyle ağlatmayacak
Karınca kararınca bir sevgili buldum ben


Bir sabah kapımı açmış
Karşımda seni bulmuştum
Boynuna atılmıştım nasıl mutlu olmuştum
Yoluma çıkma artık yolumu değiştirdim
sevgilim Herkese selam söyle
Onları çok özledim işte böyle sevgilim


Bir başıma bırakmayacak
Üç gün sonra unutmayacak
Karınca kararınca bir sevgili buldum ben
Her şeyimdin o zamanlar
Hiç bişeyim oldun artık
Konuştuğuma bakma sen
Yastığıma ağlarım ben

   

Yoluma çıkma artık yolumu değiştirdim
Zor günümde nerdeydin
Herkese selam söyle
Onları çok özledim işte böyle güzelim
Yoluma çıkma artık yolumu değiştirdim
sevgilim Herkese selam söyle
Onları çok özledim işte böyle sevgilim




   


   http://img123.imageshack.us/img123/8055/ace19dfc29929c69288cd3e.gif

 

 

 

Kadın her sabah olduğu gibi o günde beyaz degneği ve el yordami ile otobüse binmişti.
Şöför : Soldan üçüncü sira bos hanimefendi, dedi.
Kadin 32 yasinda güzel bir bayandi ve esi oldukça yakisikli bir hava subayi idi. Bundan birkaç ay önce yanlis bir teshis sonucu gerçeklestirilen ameliyatla gözlerini kaybetmisti genç kadin ve asla göremeyecekti.
Kocasi ameliyattan sonra aci gerçegi ögrenince yikilmis ve kendi kendine bir söz vermisti. Asla karisini yalniz birakmayacak, ona sonuna kadar destek olacak, kendi ayaklari üzerinde durana kadar cesaret verecekti.
Günler geçiyordu. Kadin her geçen gün kendini daha kötü hissediyor, çok sevdigi kocasina yük oldugunu düsünüyordu. Esinin bu içine kapanik,karamsar hali kocayi çok üzüyordu. Bir an önce bir seyler yapmasi gerekiyordu, karisi günden güne kendi içine kapanik dünyasinda kayboluyordu.
Bütün gün düsündü koca nasil yardim edebilirim güzeller güzeli esime. Birden aklina esinin eski isi geldi. Geri dönmesini isteyecekti. Ama bunu ona nasil söyleyecekti, çünkü artik çok kirilgan ve nesesizdi. Bütün cesaretini toplayarak aksam karisina konuyu acti.
Karisi dehsetle gözlerini acti.Ben bunu nasil yaparim ben körüm, diye bagirdi.
Kocasi ona destek olacagini her sabah ise onu kendisinin birakacagini ve aksam alacagini ve ona çok güvendigini söyledi. Çünkü esini taniyordu ve bunu basarabilecegini biliyordu.
Kadin büyük bir umutsuzlukla kabul etti çünkü esini çok seviyordu ve onu kirmak istemiyordu.
Her sabah esini isine birakiyor ve aksamlari aliyordu fedakar koca. Günler böyle ilerledi karisi eskisinden biraz daha iyiydi. Fakat kocasi daha fazlasini istiyordu , kendisine söz vermisti sonuna kadar gidecekti.
Aksam karisina: Artik ise kendin gidip gelmelisin, dedi,. Kadin sasirmisti. Bunu asla yapamayacagini söyledi. Kocasi israr edince onu yine kiramadi ve bütün cesaretini topladi bunu kendisi de istiyordu ama o kadar güveni yoktu.
Sabahlari kadin artik otobüs duragina kendisi gidiyor, otobüsüne biniyor ve otobüsten inerek isine gidebiliyordu ..
Günler günleri kovaladi hiçbir problem yoktu. Yine bir gün otobüse binerken, soför :
- Sizi kiskaniyorum, hanimefendi dedi.
Kadin kendisine söylenip söylenmedigini anlayamadan, neden , diye sordu.
Soför, - Çünkü her sabah sizin arkanizdan bir hava subayi genç adam otobüse biniyor ve bütün yol boyunca sevgi ile size bakiyor, otobüsten indikten sonra yesil isikta yolun karsisina geçmenizi bekliyor
 

 
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
o kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
o büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
o kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
issızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...
evet sevgili,
kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!
rudyard kipling şiiri, türkçeye en güzel tercümesini bülent ecevit yapmıştır,
çevrende herkes şaşırsa ve bunu da senden bilse,
sen aklı başında kalabilirsen eğer,
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
hem de kendine güvenebilirsen eğer,
bekleyebilirsen usanmadan,
yalanla karşılık vermezsen yalana,
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana,
düşlere kapılmadan düş kurabilir,
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer,
ne kazandım diye sevinir,
ne yıkıldım diye yerinir,
ikisine de vermeyebilrsen değer,
söylediğin gerçeği derip büken düzenbaz,
kandırabilir diye saflar dert etmezsen,
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz,
koyulabilirsen işe yeniden,
döküp ortaya varını yoğunu
bir yazı turada yitirsen bile
yitirdiklerini dolamaksızın diline
baştan tutabilirsen yolunu,
yüregine, sinirine "dayan" diyecek,
direncinden başka şeyin kalmasa da,
herkesin bırakıp gittiği noktada
sen dayanabilirsen tek,
herkesle düşer kalkar erdemli kalabilirsen,
unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken
dost da düşman da incitmezse seni,
ne küçümser ne de büyültürsen çevreni,
bir saatin her dakikasına emeğini katarsan hakçasına,
böylece dünyalar önüne serilir,
üstelik oğlum adam oldun demektir.
Can YÜCEL

img367.imageshack.us/img367/2277/animation15jp2vl8.gif




>Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla.
Yaşlanmak hoş değil öyle duvarlara baka, baka.
Bir dost göz arayışıyla.
Saat tıkırtısıyla…
Korkmam, geçinip gideriz biz mutlulukla.
Ama; ‘’Günün aydın, akşamın iyi olsun'’
diyen biri olmalı.
Bir telefon sesi çalmalı ara sıra da olsa kulağımda.
Yoksa, zor değil, hiç zor değil, demli çayı bardakta karıştırıp, bir başına yudumlamak doyasıya.
Ama; ‘’ Çaya kaç şeker alırsın ? ‘’
Diye bir ses sormalı ya ara sıra…

 

SEVGİLERİMLE.....


 <bgsound src="ses url.mp3"> 

SeNi ÇoOoOoK SeViYoOoRuUuM GüLüM...!!!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol